GRİP AŞISI YAPTIRALIM MI?

kis-geldi-grip-asisi-yaptiralim-mi

………gazetelere göz atarken bir haber gözüme ilişti. ‘Çok yakında aylarca etkisini sürdürecek grip salgınında 700 bin kişinin yaşamını  yitirebileceğine dikkat çekiliyor…’ ve birkaç sayfa sonra bir başka haber ‘yeni grip aşısı piyasaya verildi…’ Tamam dedim ‘korkut-sat kampanyası’ başladı…

Yukardaki cümleler daha önce de beslenme bülteninde yazıları yayınlanan Uz. Dr. Murat Kınıkoğlu’nun 08.10.2006 tarihli AKŞAM gazetesindeki ‘Grip aşısı’ başlıklı yazısından alındı. Bültenimizin bu sayısını her sonbaharda gündeme gelen grip aşısı sorununa ayırarak  birçok kişinin kafasını karıştıran grip aşısı olalım mı? olmayalım mı? sorusunun cevabını almaya çalışacağız. Dr. Kınıkoğlu’nun yazısından sonra editörümüz Prof. Dr. Ahmet Aydın’ın grip aşısı hakkındaki görüşlerini ve ayrıca grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarından korunmanın yolları hakkındaki önerilerini okuyacaksınız.

“”Adımın ‘ilaç düşmanı doktor’a çıkmasına ramak kaldığını biliyorum. Bu yüzden ‘vitaminlerin faydaları!’ ile ilgili bir makale yazmaya karar vermiştim ki  İngiltere’de yaşayan bir hastam kontrole geldi. Dönmeden önce grip aşısı olmak istiyormuş. ‘Neden İngiltere’de yaptırmıyorsun?’ dedim. ‘İngiltere’de grip aşısı olmak çok zor…’ dedi. Öyle buradaki gibi eczaneye gidip ‘Kalfa…yap bana bir aşı, tazesinden olsun…’ diyemiyormuşsunuz. Bir-iki doktor gezip de aşı olamayınca ‘Nasıl olsa Türkiye’ye gidiyorum orada yaptırırım…’ demiş.

İngiliz ekonomisi zorda olduğu için kısıtlamaya gitmiş olabilirler! diye düşündüm.  Belki de tıptaki gelişmeleri bizim kadar yakından takip etmiyorlardır kim bilir… Neyse efendim..

Hasta gittikten sonra gazetelere göz atarken bir haber gözüme ilişti. ‘Çok yakında aylarca etkisini sürdürecek grip salgınında 700 bin kişinin yaşamını  yitirebileceğine dikkat çekiliyor…’ ve birkaç sayfa sonra bir başka haber ‘yeni grip aşısı piyasaya verildi…’ Tamam dedim ‘korkut-sat kampanyası’ başladı…

Tam grip aşılarının piyasaya verildiği güne denk gelen 700 bin ölümlü grip haberi üzerine ben de kendi kendime ‘ne derlerse desinler bu konuyu yaz’  dedim….

Efendim taze aşılar piyasaya verildi… Bundan sonraki iki-üç ay boyunca her gün gribin ne kadar öldürücü ne kadar korkunç bir hastalık olduğunu okuyup duracaksınız… Önce salgın tehdidi haberleri, sonra kuş gribi haberleri artacak. Zaten kötü senaryolardan bıkmışsınız, PKK, ekonomi, işsizlik, irtica… ‘Bari…’ diyeceksiniz…’Bu kadar felaketin arasında bir de grip olmayayım…’ Haydi doğru eczaneye.

Sevgili okurlarım, ilaç firmaları ve yoğurtçular; halk arasında ‘her kolesterolü olan ilaç kullanmalı’ şeklinde ‘yanlış’ bir genel kanı oluşturmayı başardılar.  Şimdi de aşı üreticileri ‘herkesin grip aşısı olması gerekir’ şeklinde gene yanlış bir düşünceyi topluma yerleştirmeye çalışıyorlar. Grip aşısı ‘herkesin’ olması gereken bir aşı değildir. ‘Bizim ülke için grip aşısı değil ‘Hepatit B’ aşısı önemlidir…

Durduk Yere Grip Aşısı Olmayın….

1. Grip geçiren kişinin vücudunda o virüse karşı koruyucu antikorlar oluşur ve bir daha aynı virüsle karşılaştığında etkilenmez. Nietzsche’nin ‘Beni öldürmeyen, beni güçlü kılar…’ dediği gibi geçirdiğiniz her gripten daha güçlü çıkarsınız. Bu yüzden grip olmaktan korkmayın. Tavuk suyuna çorba, nane  limon, ıhlamur için, bol bol sebze meyve yiyin, en önemlisi, istirihat edin, biraz tembellik yapıp gribin tadını çıkarın…

2. Çocuklarınıza ‘doktoru özellikle önermedikçe’ grip aşısı yaptırmayın. İçeriğindeki ‘timerosal’ katkı maddesinin cıva içerdiğini ve çocuklar için  nöro-nefrotoksik (sinirler ve böbreklere zehirli etki) olabileceğini unutmayın…

3. Grip aşısının aşı yerinde şişlik, kızarıklık ve ağrıya, nadiren de olsa bizzat kendisinin grip benzeri bir hastalığa yol açabileceğini bilin. Occulo-respiratory  sendrom dediğimiz bu durumda hırıltılı öksürük, gözde kızarma, ateş ve kas ağrıları ile grip benzeri bir tablo ortaya çıkar.

4. Grip aşısının özellikle yumurta alerjisi olan kişilerde nadiren ürtiker ve anaflaktik şoka neden olan alerjik reaksiyonlar yapabileceğini bilmenizde fayda var…

5. Unutmayın ki grip aşısı sadece seçilen bazı grip suşlarına (cinslerine) karşı koruma sağlar. Aşı olmanız ‘kesinlikle grip olmayacağınız’ anlamına gelmez.

Peki kimler aşı olacak? FDA, basit bir gribin hayati risk oluşturacağı kadar düşkün ve yaşlı insanların, astımlı ve kronik bronşitli hastaların, kalp hastaları,  böbrek hastaları, şeker hastalığı, AIDS gibi kronik hastalığı olanların grip aşısı olmasında fayda olduğunu söylüyor.””

Ve bir not..Yıllar önce, emekliliğimden sonra görev aldığım bir kuruluşta bir gün herkes grip aşısı olacak dediler ve millet revirde kuyruk oluşturdu.. Ben  oldum olası iğneden uzak durduğum için aşıya gitmedim.. Bana bağlı olarak çalışan ve aşılanan 9 personel birer birer yatağa düşerken o kış ben nezle bile olmadım.. Yazıyı okuyunca bu da aklıma düşüverdi..

Sağlıklı günler..

Dr. Murat Kınıkoğlu, 08.10.2006, AKŞAM

Prof. Dr. Ahmet Aydın’ın yorumu

Hep aynı hikaye. Sonbahar başladıktan sonra gazeteler ‘gripten dünyada su kadar kişi ölecek şeklinde’ grip ile ilgili haberler ile dolmaya başladı. Tabii aynı gazetelerde grip aşılarının boy boy reklamları da var. Eczanelerin camekanları “Yeni grip aşısı geldi” ilanları ile doldu. İsteyen kişi hekime danışmadan eczaneye giderek aşı olabiliyor. Dostlarımız, akrabalarımız ve hastalarımız her yıl bıkmadan hep aynı soruları soruyorlar. “Grip aşısı olalım mı?”, “Grip aşısının zararı var mı?”, “Grip aşısı Alzheimer hastalığı yapabilir mi?” , “Grip aşısı otizme yol açabilir mi?”, “Grip aşısı kanser yapar mı?”

İsterseniz konuyu sorulu cevaplı bir şekilde irdeleyelim.

Grip asısı soğuk algınlığından ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarından korur mu?

Grip asısı sadece grip mikrobuna etkilidir; soğuk algınlığına ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarına değil.

Grip asısı her grip virüsüne etkili midir?

Grip aşısı sadece influenza virüslerinin yaptığı griplere karşı koruyucu olabilir. Örneğin yapılan aşı kuş gribinden korumaz.

İnfluenza virüsünün A, B ve C tipleri hastalık yapar (daha çok A ve B tipleri). Her tipin birçok suşu (alt tipi) vardır.

Aşılar iki A suşu ve bir B suşu içerir (trivalan = üç değerlikli). Bunlar en çok görülen suşlardır ve bunlardan yapılan aşılar influenza enfeksiyonlarının % 70’inden korur. Diğer suşlarla olan (%30) influenza enfeksiyonlarını etkilemez.

Bir suşa karşı kazanılan bağışıklık diğerleri için geçerli değildir. Ayrıca virüslerin sık sık antijenik mütüasyonlara uğraması (yapı değiştirmesi) nedeni ile kalıcı bir bağışıklık mümkün değildir.

Kimler aşı yaptırmalıdır?

·          Sağlıklı çocuklara önerilmez. Sık geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları gerçek bir endikasyon değildir; Aşı, maalesef çocuk yuvaları ve kreşlerde yaygın olarak uygulanılmaktadır.

·          Bazı hekimler kronik hastalıkları (akciğer, böbrek, kalp diyabet vb) olan kişilere her yıl grip aşısı olmalarını önermektedir. Bize göre potansiyel zararları nedeni ile bu kişilere aşı yapmaktan kaçınılmalıdır.

·          Bağışıklığı baskılayıcı (immünsüpresif) tedavi görenlerde (kanser hastaları vb) grip aşısı yapılabilir. Bize göre aşı yapmanın tek endikasyonu budur. Ama yine de potansiyel tehlikelere karşı uyanık olunmalı, ve mümkün olduğunca aşıdan kaçınılmalıdır.

·          Bazı hekimler yaşlı kişilere her yıl grip aşısı önermektedir. Bu hekimlerin hastalarına mutlaka aşının içinde alüminyum, cıva gibi ağır metaller olduğunu ve bunların bunamaya yol açabileceğini uyarması gerekir.

Grip aşısı hangi yaşlarda kaç dozda yapılıyor?

Aşı grip mevsiminin(Sonbahar) ilk aylarında (ekim-kasım) yapılır

Aşı 6 aydan küçük bebeklerde yeterli bağışıklık sağlamaz.

6 ay – 3 yaş arası çocuklara: 4-6 hafta ara ile iki kez yarımşar (0.25 mL) doz kas içine yapılır.

4-12 yaş arası 0.5 mL tek doz. İlk kez yapılıyorsa  4-6 hafta sonra ikinci doz yapılır.

Daha sonraki yaşlarda ve büyüklerde: 0.5 mL tek doz yapılır. ikinci doz yapılmaz. Grip aşısının sağladığı bağışıklıkla, doğal olarak geçirilen gribin sağladığı bağışıklık aynı mıdır?   Grip aşısı solunum yolunu devre dışı bıraktığı için (ağızdan alınmıyor, iğne tarzında kalçadan yapılıyor) bağırsakta mukozal (iç tabaka) bağışıklık sağlamıyor. Doğal olarak geçirilen mikrobik hastalıklar ise  mukoza bağışıklığı yapıyorlar. Bu da bağışıklık sistemini güçlendirerek birçok alerjik ve kronik iltihabi hastalıktan sizi koruyor (hijyen teorisi). Her hastalığın aşısını oluyorsanız bu korunmadan yoksun kalıyorsunuz.

Etkisi bu kadar şüpheli olan asinin zararları var mı?

Önce aşının hangi maddeleri içerdiğine bakalım;

§         Etilen glikol: Antifrizde bulunan bir toksindir. Antifriz çocuk gelişimini bozabilir ve kısırlığa ve asidoza neden olabilir. §          Fenol: Dezenfektan bir boyadır

§          Formaldehit: Kanser yapan bir kimyasaldır

§          Alüminyum: Aşıda antikor cevabini arttırmak için kullanılır. Alzheimer, sara ve kansere neden olabilir.

§          Timerosal (cıva: Tarife gerek var mı?) Beyin hasarı, otizm ve otoimmun hastalıklara yol açabilir. Cıva çıkartıldıktan sonra California’daki otistik çocukların sayısında bariz azalma olmuştur (bak baslenme bülteni). İçinden cıvanın çıkartılmadığı tek aşı grip aşısıdır.  Diğer aşılardan farklı olarak grip aşısının her yıl yapılması beyin hasarı riskini artırmaktadır.

§          Neomisin ve Streptomisin: Antibiyotik olarak kullanılır. Bazı insanlarda alerjiye yol acar. Grip aşısı ayrıca yumurta alerjisi olan kişilerde nadir de olsa kurdeşen ve anaflaksi şoku gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

§          Aşı, grip benzeri belirtilere de yol açabilir.

Bu bilgilerden sonra düşünün: Attığınız tas, ürküttüğünüz kurbağaya değiyor mu?

Gripten korunmak için ne yapalım?

Enfeksiyonlardan korunmak için neler yapılmalı?

·          Hijyen kurallarına uyulmalı

·          Un ve şekerden fakir, sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet kullanılmalı

·          Margarin ve sıvı (mısır,  soya, ayçiçeği vb) yağların kullanılmaması, bunların yerine hayvani yağların ve zeytin yağının yenilmeli

·          Balık yağı alin

·          Bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırdıkları için bol fermantasyon ürünleri (kefir, turşu, yoğurt, peynir, şarap, boza, sirke, tuzlama yiyecekler, bira mayası) tüketilmeli

·          Günde en az 3-5 dakika kültür fizik yapılmalı ve yarım saat yürünmeli

·          Güneşlenilmeli ya da D vitamini alınmalı

·          Erken yatıp erken kalkılmalı

·          Fazla alkol tüketilmemeli

Grip tedavisi için ne yapalım?

·          İstirahat edin

·          Şekerli hiçbir şey yemeyin (alyuvarların mikropları yutmasını engelliyor)

·          Hava güneşli ise güneşlenin ya da günde 10-20 damla D vitamini alın

·          Nane-limon, ıhlamur ve diğer ot çaylarını için (şekersiz!)

Aşağıdaki şekilde C vitamini alın;

Soğuk algınlığı ya da gribal enfeksiyonun ilk işaretlerinde (boğaz ağrısı, aksırma, ateş, kırgınlık, burun çekme vb) 1-2 gram C vitamini alın. (1 silme çay kasığı askorbik asit 1 gramdır, eczanede satılan tabletler genellikle 0,5 gramdır.

Her saat aynı miktarı almaya devam edin. Genellikle birkaç saat içinde semptomlarınız hafifleyecektir.

Eğer semptomlarınız hafiflemezse saatlik miktarı 2-4 grama çıkartın. Hafif ishal olmaya başlamışsanız dokularınız doymuş demektir. O zaman bir önceki doza dönebilirsiniz.

Bu sırada şekerli bir gıda, antibiyotik, vazokonstriktor (damar büzücü burun damlası, antihistaminik ve dekonjestan alınması ise mevcut hastalığın şiddetini artırır ve süresini uzatır.

C vitaminini birden keserseniz hastalık belirtileri tekrarlayabilir. O nedenle tedaviyi azalta azalta sonlandırın. Hastalık genellikle 2-3 gün içinde tedavi olur.

Sağlıcakla kalınAhmet Aydın

Leave a Reply